Hani öğrenciler; okulun bahçesinde veya sınıfın içinde, yerde buldukları sahipsiz eşyaları sahibine ulaştırılsın diye öğretmene verirler ya, İşte bu da o türden bir öykü.
Bingöl merkez Yaygınçayır köyüne bağlı Uğurova mezrasında öğretmen olarak görev yapıyordum. Bir gün derse verilen aradan sonra öğrenciler sınıfa girerken Nurettin Barut adındaki öğrenci öğretmen masasına yaklaşıp elinde tuttuğu büyük boy bir erkek mendilini bana uzatarak;
-Öğretmenim bu mendili dışarıda buldum, dedi.
Mendili aldım. Nuretti'ni sınıfın önünde onore ederek yerine gönderdim ve sınıfa dönerek;
-Arkadaşınız örnek bir davranış gösterdi. Kendisine ait olmayan bir eşyayı getirip bana verdi. Bu dürüstlüğü hepiniz gösterirsiniz inanıyorum, dedim.
Hepsi birden;
-Evet öğretmenim, bulduğumuz her şeyi size getiriyoruz, dediler.
Elimdeki mendili kaldırarak;
-Bu mendilin sahibi kim ise gelsin alsın, dedim.
İki öğrenci yerinden kalkıp yanıma gelerek, mendilin kendilerine ait olduğunu söyleyince şaşırdım. Çünkü bu öğrencilerin aileleri arasında husumet vardı. Böyle küçük olaylardan sıkıntı doğabilirdi. Böyle bir şeye meydan vermemek için daha titiz davranmam gerektiğini biliyordum. Mendilin bir sahibi olmalıydı. İkisinden biri yalan söylüyordu. Bunu bulup ortaya çıkarmak için küçük sorular sormaya başladım.
Önümde duran öğrenciye dönerek;
-Cengiz mendili nereden aldın? dedim.
Çocuk çok rahat bir biçimde;
-Öğretmenim babam Bingöl'den getirdi, dedi.
Diğer öğrenciye;
-Bedri sen nereden aldın? diye sordum.
O da;
-Öğretmenim köye çerçi gelmişti. Annem çerçiden aldı, dedi.
İçinden çıkılmaz karmaşık bir olayla karşı karşıya olduğumu anladım. Şok olmuştum. Sorunu nasıl çözeceğimi bilemiyordum. Acele bir karar vermeliydim. Çocuklara dönerek;
-Bu mendil birinize ait olmalı. Biriniz yalan söylüyorsunuz. Bu size yakışmıyor. Son defa soruyorum. Bu mendil kimin? dedim.
İkisi bir ağızdan; mendilin kendilerine ait olduğunu söyleyince, aniden kafamın içinde bir çözüm belirdi. Hemen uygulamaya koydum. Sınıf dolabından makası alıp mendili ortadan ikiye kestim. Bir parçasını Cengiz'e, diğer yarısını da Bedri'ye verdim. Mendil parçalarını alıp gülümseyerek yerlerine geçip oturdular. Kesilen mendil ikisinin de işine yaramaz hale gelmişti. Eğitimde bu tür olaylar fırsat eğitimine olanak sağlar. İyi kullanılırsa kişilik gelişimi üzerinde çok önemli etkiler bırakır. Bu konuda biraz daha konuşmam gerektiğini düşünerek;
-Bakın çocuklar; Nurettin güzel bir davranış gösterdi. Kendisine ait olmayan eşyayı getirdi öğretmenine teslim etti. Arkadaşınızı kutluyorum. Ama diğer iki arkadaşınız yanlış davrandılar. Sonuçta o mendil bir kişiye aitti. Fakat biz bunun kime ait olduğunu kesin olarak bilemediğimiz için ikiye kestik. Mendil işe yaramaz hale geldi. Keşke böyle olmasaydı. Umarım yanlış davranan arkadaşınız hatasını anlar ve bir daha böyle bir davranışta bulunmaz. Çünkü yapılan çok yanlış bir davranıştır. Sahtekarlıktır, dedim.
Bu olaydan sonra iki yıl daha o okulda görev yaptım ama mendilin kime ait olduğunu öğrenemedim. Öğretmenler bazen böyle sürpriz olaylarla karşılaşabilir. Pratik çözüm üretmek gerçekten çok önemli.
Ali Akdoğan
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder