"Komşu komşunun külüne muhtaçtır." özdeyişi artık önemini yitirmek üzeredir. Artık doğal gaz, klima, elektrik sobaları var. Ortada ne kül kaldı ne de komşuluk. İnsanlar dünyalarını küçültmeyi, çevrelerine daha küçük pencereden bakmayı yeğliyor.
"Gemisini kurtaran kaptan." özdeyişi daha revaçta. Sokakta karşılaşan komşular birbirlerine selam vermemek için yönlerini değiştiriyor, yüz yüze bakmamaya gayret ediyor. Aynı apartmanda oturanlar birbirlerine güler yüzle günaydın demeye neredeyse para ister oldular. Liberal ekonominin ülkemiz geleneklerine kattığı çok büyük bir yenilik. Tabi işin şakası bu ama gerçekten insanlar birbirine güven duymuyor. Yardımlaşma, acıları ve seviçnleri paylaşma alışkanlıkları hızla terk ediliyor. Caddede yürüyen güler yüzlü insanlar yerini; gergin, somurtkan, çevresine şüpheyle bakan insanlara bırakıyor. Vitrin seyreden ve zevk için dolaşan insanlar yerine, kafasının içinde uğrayacağı yerleri önceden planlamış ve belli bir hedefe hızla yürüyen, yolda yürürken kendi kedine konuşan, iki üç adım attıktan sonra ayağının birini hızla yere vurup istasyon yapan ve el-kol hareketleri yaparak konuşan, sonra tekrar yoluna devam eden insanların sayısı hızla artıyor. Toplumun psikolojisi hızla bozulma sinyalleri veriyor.
Ülkeyi yönetenlerin veya yönetmeye talip olanların bu durumları görüp çareler üretmesine şiddetle ihtiyaç vardır.
Ali Akdoğan
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder